Yazamıyorum çünkü diyecek hiçbir şey bulamıyorum.
Yazamıyorum çünkü köreldim!….
Yazamıyorum çünkü zihnimdeki kelimelerin elinden tutup çık dışarı diyebilecek cesareti bulamıyorum.
Yazamıyorum çünkü yaşadığım evrenin sırrına varamıyorum. Geçirdiğim günlerin anlamını, kaybettiklerimin anlamsızlığını felan söze dökemiyorum. Ne şu içinde bulunduğumuz zamanın ne de bir çember gibi döndürdüğümüz dünyanın suyuna gidemiyorum. Bir yükseliş, bir daha yükseliş, bir de acayip yükselişleri haklı bulamıyor ve diyecek bir kelime bulamıyorum. Japon halkının sessizliğe verdiği tanıma tam oranla katılıyor ve sessizliğin, içinden geçen duyguları taşıyacak kelime bulamamak ile eşit olduğuna inanıyorum. Bu durumda sessizce, tüm duygularımın kelime halinde ifade bulmuş görüntüsünü imkansız kılıyorum. !
Zaten konuşsam da anlaşılamayacak kadar karmaşık olacağını biliyorum. İçimden dolup taşan duyguların anlatımını bu cılız kelimelere bırakamıyorum. Edecek küfür de bulamıyorum. Hiçbirisi tam olarak nasıl hissettiğimi ve haksızlıklara tam anlamıyla ne kadar pis duygular beslediğimi anlatamıyor diye hayıflanıyorum. Bu nedenle küfürlerin de altını çizmeyi bırakıp, tüm küfür içeriklerini safiyane bulmaya başladığımı anlıyorum.
Şu yaşadığımız aurada hiçbir olumlu gelişime artık olanak ve imkan bırakılmadığına inanıyorum. Toplumsal olarak ciddi körelme hissiyatı ile yaşamımızı sürdürdüğümüzü düşünüyorum. Ayılar aslan olduğundan beridir ve halen de böyle olmaya devam ettiğindendir umudumu yerlere düşürüyorum. Kimsenin söyleyeceğim sözlerin altında kalmasını istemediğimden susuyorum. İçimdeki nazlı, duygusal duygu ile de bir yere kadar diyorum.
Bunca susam yerlere dökülmüş ve simidin içindeki pekmezin değeri piç edilmişken benim tatlı tatlı sözleri edecek bir mecrada bulunmadığımı eshefle anlıyorum.
Bir ton sessizlik ile, özel hayatta ve hepimizin içinde bulunduğu hayatta yaşadığımız pisliklere küfür ediyorum !…
emel gürsoy
Ben se seni;okyanususn dibinde; içinde kum ve pislikler yutmuş sancılı bir istiridyeye benzetiyorum..Çok sabır ve zaman..Sabrın anlamını en iyi bilen kadına diyorum ki; bu küçük ve yetersiz teşbih olsa da;sonunda o yuttuğun her bir şeyin muhteşem bir inciye dönüşeceğini biliyorum..
Karnında iç içe geçmiş tüm o dile getirilemeyen her şeyin otaya çıkışını ben de sabırla bekliyorum:))
Duygu Can
Emel Ablacım, çok teşekkür ederim. Ne kadar güzel hissettiklerin benimle ilgili. Tabii olarak hayatın bazı dönemleri zor, bazıları kolay geçiyor. İnsanın her türlü şey için umut yitimi de bazen çok bariz oluyor. Ama bizim incilerimiz sayesinde, başedebildiğimiz önemli zorluklar var. O inciler hep var olsun inşallah. Sevgilerimle,