Rodos sıcak eser, seni ısıtır. Kafanda tatlı bir el ile dolanır, saçlarında iri dalgalar yaratır ama çok sevinme bacandan ısınmak için yaktığın kömürün dumanını sana teper, doğalgazın içinde yanmasına müsaade eder, tatlı tatlı ölüme yatırır, Azrail’in bile uyuyakalır…
Bazıları da Rodos gibidir!
Seni dev kalbi ile sarar, kulağının içini sevgi sözcükleri ile doldurur, taşırır, kapına gelen komşunun “Sevgi’m bitmiş de sende fazla var mı?” sorusuna bile olumlu yanıt olur, telefonunun bozulan titreşimine, gözleri ile seni heyecandan titreterek çare olur AMA Lodos’tur işe eser geçer, ezer geçer!…
AMA ile başlayan bir cümlenin, öncül cümlesi kendiliğinden yok olur!
Kanma Kalbim! Sen kandıracak, sevildiğini sandıracak ve sonra diyecek ki, “Seni ben kandırmadım , sen kendin kandın!”…
Evet ben kendim kandım, kanmak için hali hazırdaydım, sirenler çalmıştı, olağanüstü hal sandım, Aşk üzerime üzerime geliyorken, sığınaklara balıklama daldım. Meğer sireni sen çaldın, sığınağı ayaklarıma sen kazdın, Aşk’ı rüşvetinle üzerime saldın!…
Rodos gibi tatlı estin, tatlı sevdin, tatlı baktın da ben seni gönlüme aldım. Şimdi diyeceksin ki yeter, benim ajandama randevu saatini sen kendi ellerinle yazdın.
Doğru!
Ben yazdım, Aşk gelsin diye istihareye ben yattım.
Nereden bileyim esen Rodos’un güneşi bile kandırıp dağdaki karları taş yaptıktan sonra, çığ olup üzerime düşeceğini! Nereden bileyim, senin de Rodos kılığına girip yüreğime düşeceğini!
Ben, sana filozoflarımdan çaldığım onca güzel sözü her güne bir tane yaya yaya söyleyeyim diye geldim, ben taklit yapmadan seveyim diye geldim, ben saçlarımın ucuna kadar aşk ile besleneyim diye geldim. Ben, içimden tuttuğum sayıların özgürlüğüne, seni düşündüğümden son verdim. Atmadım, bırakmadım “0”da olsa kalbimdeki sayıları…
Sen bana Rodos gibi eserken, ben sana Meltem gibi geldim. Senin yalancı baharlarına, rüzgarlarına, güneşlerine ; meltemimin dürüstlüğü ile geldim.
Ve şu an ;
Ben sana, saçlarımda bıraktığın iri dalgaları açmak için onca yıl uğraştığımı, içimdeki sayılarında mahpusta öldüklerini ve bir daha Mehdi gibi de gelsen sana kanmayacağımı söylemek için geldim!
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.