“Olma!” cesur insanın işidir.
Çevremizde pek çok ‘olmamış’ insan ile yaşıyoruz. ‘Ham insan’ kendini hemen eleveririr. Her hangi bir kararı verirken şöyle bir bakınır etrafına. Bir göz teması, bir bakışma insanı arar kendine. Bulursa aldığı onay ile mutlu bir şekilde kararını beyan eder. Bulamazsa muallakta kalır, daha fazla düşünmek ister. Başını yönsüzce etrafa savurur.
Peki Tanrı, ‘ham’ insanda mı yoksa ‘olmuş’ insanda mı tezahür eder?
Peki Tanrı, bir sebep ile saklanmak ister ise, hangi görüntünün arkasında kendini ulu meşguliyetlerle eyler?
Gücün tamamını canın acıya acıya elde etmiş olsan da; o ‘güç’ü kullanmak için biraz daha azık olması gerek bohçanda. Seçmek, hür insanın kendini kendine ıspat ettiği bir eylem iken ve güç, senin kollarında bu kadar ‘gerçek’ duruyor iken bir seçim yapamazsan henüz ‘olmuş’ bir insan değilsin!
Sana değil, size değil, bana değil, bize değil, tümümüze ve hepimize diyorum.
Cesaret, seçimlerine yansımadı ise; eline acı ile bırakılmış güç de senin seçebilme kabiliyet ve özgürlüğünü bir gıdım ilerletmedi ise, ‘olmamış’sın!…
Oysa seçme hakkı sana hediye olalı milyon gün geçti. Hür ve özgür iradeni ortaya değil, kenara bari koyabilmek için seçemedi isen hala bir şeyleri, ‘olmamış’sın!…
Çünkü ‘olma’ cesur insanın işidir!
Peki Tanrı, yalan yeryüzüne ‘ham’ yolladığı beşeriyetinin ‘olma’ sürecine ne kadar biçti?
Hala vaktin var mı?
Bu saatten sonra ‘ol’abilir misin?
Deneyelim!
Herkes senin kararını bekliyor, köpek alacaksın, ev alacaksın, bir kalbi çalacaksın, bir iş için rakibine çalım atacaksın, türlü sevdiğinin önünde etkili bir konuşma yapacaksın, sen yerde iken yüzüne bakmamış kişilerin suratına ‘iyilikle’ bakacaksın, balkonda duran kurumuş çiçeklerin saksılarındaki toprağı döküp, gübrelisi ile dolduracaksın, birkaç tane mum dikili pastanın üzerine bir nefes bırakacaksın, saçlarını okşarsan senin sevgin ile birkaç günlük başarıyı garanti edecek bir yakınına dokunacaksın, bir kelime bulacaksın içinden gelipgeçen ve tam istediğin kişiye doğru fırtatacaksın, herhangi dilde kuracağın bir cümle ile bir araba anahtarı alacaksın, bugün birinin ne yiyeceğine sen karar vereceksin, karnabaharları küf mantarından kurtaracaksın!…
Sen, bugün yarın ya da önündeki herhangi yakın bir günde olup olmadığının kontrolünü yapacaksın.
Belki ham görünen ruhun, Tanrı’nın senin için tanımladığı ‘olma’ sürecine girdi ve sen yukarıda yazılmış ya da yazılmamış herhangi bir eylem ile tam da şu an Ol’alacaksın!
Anonim
Dilerim “O” yola çıkabilir adımlarım, dilerim birilerinin karanlık gününe bir mum yakabilmek nasip olabilir. Çok güzel bir yazı okudum belki de bir dua! emeğinize yüreğinize sağlık
Duygu Can
Merhaba! Niyet ettikten sonra bir düşüncenin eyleme geçirilmesi ya da kendiliğinden geçmesi öyle kolay ki… Eminim OL’acak diledikleriniz. Çok teşekkür ederim…:)