Allah Allah!
Tamam teknoloji hızlıca gelişti, pek çok duygumuzu ifade edebileceğimiz minik ikonlar, tasarımcılarca yaratıldı, tablet tablet sevgi gösterileri oluştu da yeni bir şey fark ettim ve olanca gücümle şaşkınım!
Etrafta, kalbine navigasyonu bağlamış, adresi de derme çatma içine yazmış, kendini robot kişilikli bir bayan sesi ile yönlendirmeye hazırlamış, bekleyenler var!
Bu ne şimdi? !
Kimi seveceğine, kime gideceğine, kime mutlulukla bakacağına, kimde huzur bulacağına, kimde güzel göründüğüne, kimsiz yapamayacağına, her şeyine bu navigasyon cihazının yönlendirmesi ile gideceksin!
Mesela içinden geçen, aklına düşen ama cihazının “doğru bir yol” diye göstermediği kişilerden kestirme şekilde döneceksin! Kalbinde sürekli “yanlış güzergahdasınız” sesleri yankılanacak. Ellerinle, beyninle ve hislerinle nereye gitmen gerektiğini bulamayacaksın. Cihaz ne diyorsa, doğru olan o.
Ne zaman kendimizi bu kadar “teslim” yaptık? Ne zaman ömrümüzün yönetimini bir “navigasyon cihazı” na bağladık? Ne zaman kalbizin dışındaki seslere bu kadar önem verdik? Ne zaman ellerimizdeki gücün içini kuş pislikleri ile süsledik? Ne zamandır bu kadar “sınırlı” yız? Ne zaman yapabileceğimiz tüm güzellikler için ulu bir “onay” mercii’nin olmasına karar verdik? Ne zamandır bu kadar yenik düştük?
Bilmiyorum!
Ama yenildik! Bir sistem kurdu birileri. Masonların başının altından çıkmadı, lütfen her suçu bu bilgelik peşinde koşan zihniyetlere yüklemeyelim. Ucunda ciddi, acayip büyük amaçlar felan yoktu. Sadece birileri insanoğlunu bu yönde denemek istedi. “Kendinden ve kendi duygularından, kendi istediğinden, kendi bildiğinden ne zaman vazgeçer, insan?” Sorusunun cevabını aradı.
Cevap basit , çarpıcı ve beklenmeyendi!
“HEMEN!”
Biz, kalbimizin yörüngesinden hemen çıkmaya hazır duruma getirildik. Hemen vazgeçmeye, hemen pes etmeye, hemen kahretmeye, hemen yılgın görünmeye, hemen çaresiz kalmaya, hemen kimsesiz olmaya hazırlandık. Oysa, Tanrı içerine öyle büyük mancınıklar yerleştirdi ki; senin isteğin dışında, senin doğrun dışında başına gelebilecek herşeye karşı bir top atışı yeterdi!
Şimdi de geç değil.
Haydi, sökün atın kalbinizden navigasyonları.
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.