HİÇ,

İçinden çıkan gaz için, kuru baklagillere ana-avrat sövmüşlüğün yok mu?

Yazın ortasında gözüne giren sinek ile azrailcilik oynamışlığın yok mu?

Kendini kötü bir adam gibi hissetmişliğin yok mu?

Pislikten kalbinde uçuşan güveleri öldürmüşlüğün yok mu?

Sevmediğin birisine trombositlerinin rengi ile boyanmış bir hediye vermişliğin yok mu?

Duymak istemediğin bir sesin, kafanın içine yerleşmiş bir iç ses olduğunu fark etmişliğin yok mu?

Elinde sürü ile paran olduğu halde içindeki koca boşluğu dolduramamışlığın yok mu?

Nefret ettiğin işini yaparken kalbinden firar eden aortu tutamamışlığın yok mu?

İstemediğin bir sevişmenin bitmesi için Tanrı’ya yakarmışlığın yok mu?

Ortada bir kuyu olmadığı halde yandan geçmişliğin yok mu?

Duymazdan geldiğini kendin bile unutup, her şeyi duyduğun yok mu?

Aşkın için kalbinde bir köşk yaptırıp, ellerinle yıkmışlığın ve yıkılmışlığın yok mu?

Var olmasını, hep olmasını deli gibi istediğin birisine ömrün boyunca beddua etmişliğin yok mu?

Akşam olmasın istediğin ama akşam olsun diye güneşi gözlerinle harekete geçirip, dağların arkasına sakladığın yok mu?

Cüppeli bir Hoca bulup, günlük imam nikahı kıydırmışlığın, bir kelime ile boşolmuşluğun yok mu?

Yalancı şahitliğini, yalanın bitse de sürdürmüşlüğün yok mu?

İstemediğin halde seni seviyorum demişliğin, cümle name, numara, hile, hurdan ile bir adamı baştan çıkarmışlığın yok mu?

Bir saatin onunla geçsin diye 36 saat evvelden plan yapmışlığın yok mu?

Ruhunu ozon ile temizlemeye kalkıp, tüm organlarını beyaza boyamışlığın yok mu?

Günün birinde çoğusundan daha çok eeeğğğ, kaka olmuşluğun yok mu?

Elbette var!

Ben fark ettim ki, hepimizin var!

Bugün Dünya itiraf günü ilan ediyorum.

Buyurun sıra sizde!

Sevgi ile,