“Belki de bu kadar güzel ağladığın için ağlattı seni Tanrı!…”
Hayat insanı çok garip teselli ediyor! Yaşadığın şeyin boyutuna göre teselli miktarın artıyor. Her zaman da birisi sana iyi geliyor ve alıp başucuna koyuyorsun!
Yıldızların ışığı, rengi, sesi, kokusu gibi tüm betimleyici sıfatları gecelerine diziyorsun. Boncuk kolyeler gibi sözcüklerin… Tek tek, renkli renkli sıralanıyor ve hiç ağzını açamazken çıkıyor dudaklarının arasından! Bir büyü hali hayatının bir tarafı, onu götüren şey sadece bir şarkının sözü, sadece bir şarkının sesi… Sanki koca bir geminin üzerinde en güvenli yerinde devam ediyor yolculuğun oysa ki bir tek ezginin peşinde gidiyor gözlerin. Türün devam etsin diye korunan bir canlısın bazen sadece, bazen de en değerli hediye…
Dünyadan dönüş biletin yok, açık uçlu seyahat burası. Bir sürü sıkıntı,dert, hüzün arasından çıkacak neşe için acele ediyor kalbin. Aceleye gerek yok diyor birileri, o sana gelir. Ama dinlememekte fayda var. Başkalarının saçmasapan istekleri için ettikleri duaları duyuyorsun da, sıkıveriyorsun sıkıntıdan çıkmış sivilcenin ucunu sinirden. Anlam aramaya çalışırken kaybediyorsun anlamını. Baktığın gökyüzünün sana gülen gözleri de bazen bir canavar bazen de görünmez bir el… Bunca karmaca içinde bedenin var diye insan olmaya çalışıyorsun ya ÇALIŞMA!
Nasıl olduğun farketmez, ihtiyaçları olan bir bedene sahip olduğun için kendine ayrıcalık felan tanıma. O var işte herkeste, şu an yeryüzünde yaşayan bir türsün sadece. Ya bedeni olan bir varlık olarak öleceksin ya da bedene hayat vermiş bir insan olarak izin kalacak şu dünyada. Bunca çirkinlik içinde kumdan çıkarabildiğin başın ve hiç vazgeçmeyen kalbin ile bedeninin içini gerçekten doldurabiliyorsun insansın aslında!
Yaşadığın tüm çıkmazlara verdiğin tepkiler, acının üzerinden kalkmasını bekledikten sonra hayatın tadını çıkartmaya, onu yok saymaya ve kendini var etmeye çalışma çabaların seni güzelleştiriyor unutma! Neyle savaştığın değil, ne kadar üzerine gittiğin ve ne kadar sıkı tuttuğun önemli istediklerinin ucundan.
Çok güzel ağlıyorsun diye Tanrı’nın bunu seyretme isteğinden nemalanarak geçiremezsin hayatını! Bundan sonra daha ne kadar yaratabilirim, ne kadar insan olabilirim, ne kadar çalışabilirm, ne kadar ruhuma bedenimden koyabilirim? Hepsi için ne kadar gücün var? İşte bunlar seni insan yapanlar!
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.