Kapalı, HAS BAHÇE’m size kapalı bayım!
O, ellerinizle oynadığınız hayallerimi, çocukların ulaşamayacağı yerlere çoktan kaldırdım.
Dün uykumu alamamıştım ama bugün farzını da sünnetini de aldım!
Bu nedenle, size, Has Bahçe’mde yer yok Bayım!
Aşk, koca bir hap iken yutamazsın diye efervesan yaptım, ılık suyun içine attım, içesin diye ayaklarına yattım ama içmedin! Suladığın çiçeklerin dibine gizlice yattım ama görmedin, toprak sandın su verdiğin bedenimin hazin rengini…
Sen, dışarıdan sana bakarken, aya bakıyorum sandın, kendini ay kadar yüksek sandın. Yüreğinin her teline dokunmama rağmen, sen, çıkardığım onca şaheser besteyi çiftetelli sandın.
Bu nedenle, size, Has Bahçe’mde yer yok Bayım!
Büyüdüğüm gerçeğini senden gizlemeye çalışmayacağım, seni şüphesiz sevdiğimi, sana attığım sorgusuz adımlarımı senden gizlemeyeceğim. Ama sen, kalbindeki eve habire kaçak kat çıkarken, her hangi bir katına dahi beni koymadın. Ve bu yüzden sende benden kalan tek şey düşürdüğüm tel tokamdı.
Sevgin, bende minicik bir zerre iken, yüreğine son sürat ulaştı biliyorum, ummadığın bir hediye ile irkildin, sevindin, biliyorum ama bana dönmedin! Tonlarca cevapsız çağrıma “no” dedin. Meşgul olduğun kişilerin mahiyetini de biliyorum, içerlenmiyorum, dışıma veriyorum!
Bu nedenle, size, HAS BAHÇE’mde yer yok Bayım!
Sana anlatırken “Çocuk Olmaaa!” dediğin hayallerime bir bak, nasıl da gerçek oldular, nasıl da benim oldular! Oysa sen dalga geçtikçe ben pıstım, ben sindim, ben indim, ben gittim!
Ama şimdi gerçekleşen minik hayallerime yenisi ekledim ve boyunu uzattım, sen bakıp, ulaşama, beni hırpalama diye. Onlar da gerçek oldukça uğrayacağım yanına. Sen, yine de üzülme, ben o minik kumbarana bugün son kez kalbimden bir parçayı da attım. Tamamen gittiğimde açık bırakacağım, döküp saçman için, bir araya getirip, beni bulabilmen için.
Ama şunu unutma,
Beni bulsan da, sana HAS BAHÇE’mde yer yok Bayım!
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.