Ne kadar hızlı ama bir o kadar da hızla uyumlandığımız zamanlar yaşıyoruz. Hangi haberi alsak etkisi iki dakika sonra geçiyor. Hayat, hızlıca kendine adapte etmeye çalışıyor bizi. Yavaşlamak esas amacımız gibi görünse de hızlıca terk ediyoruz bu inancı çünkü çok çalışmalıyız, çok koşturmalıyız, çok sevmeliyiz, çok gezmeliyiz…. Mutsuzluk ve durgunluğa, ufak bir iç sıkıntısına bile tahammülümüz yok. Hemen kurtulmamız lazım o hislerden. Baktığımız yerden hemen germeli gözlerimiz, sevişlerimiz de hızlıca yok olmalı zamanın kaybında. Sonra ne yaşadığını, ne hissettiğini kendine bile sormayan ruhumuz bu hayatta yaşamış oluyor, bu devirden geçmiş gitmiş oluyor. Tabii kendini gerçek kılmadan yaşamanın bir anlamı varsa!…
Zaman zaman kendime ilgim kayıyor. Her ilgi kaymasında bir panik oluyorum. Noluyor şimdi, neden durdum, neden sustum, neden bu konuda fazla durdum gibi. Olan bir şey yok da işte yaşama hızım alışmış geçip gtimesine her anın, hızlıca tüketilmesine. Ben ne oluyor diye sordukça da olan şey gözümde büyüyor ve bir sorun haline geliyor. Bu kadar durduğuma göre bir sorunun içindeyim, bir problem çıktı işte yine önüme görüyor musun? Nasıl çözeceğim, neydi o formüller, en son ne zaman kullanmıştım, çözemem ki ben bunu, hayır yapamam, unuttum çözümlerin hepsini!… Ve bu düşüncelerle daha da büyüyor her şey. Aslında her şeyin hızlıca geçip gitmesine bir tepki niyetiyle verdiğimiz azıcık es bile bizim için ne kadar büyük bir deprem oluyor.
Durmamalıyız, sormamalıyız, yaptığımız her ne ise bırakmamalıyız… Dünya milyon yıldır dönüyor, bir gün duruyor mu? Peki ya durursa? Bir gün dönmeyi bırakıp durursa ne olur? İçindeki her şey birbirine girer, çarpmanın etkisi ile kriz büyür, kaos olur ve son! İçimizde de ‘durmak’ işte böyle bir etki yaratıyor. Ama hayat bazen biz istemeden bizi durdurabiliyor. Dönme artık amaçsızca diyebiliyor. O her durdurduğunda bir dakika ne demek istiyor acaba bana diye düşünmek yerine, neden durdum, neden akmıyor zaman diye diye kendi karanlığımıza itiliyoruz.
Bugün kendim dahil herkese durmanın ve durmayı anlamanın öneminden bahsetmek istiyorum. Bir süredir amaçladığım gibi, bu durma bana ne ifade ediyor? Neden durup düşünüyorum diye soruyorum. İçimdeki tüm krize ragmen yolda olmanın keyfini sürmek istiyorum. Ve öğrenmeyi bu yolda durmalarla birlikte yürümenin anlamlı olduğunu. Demek ki öğrenememişim diyorum. Çoğu şey kendi yaşantılarımdan öğrenilmeyecek kadar karmaşık. Başka başka yaşantılardan da öğrenmeliyim diyorum. Diliyorum ki hepimiz durmanın kendimizi anlamak için bir fırsat sunduğunu kavrayabiliriz. Ve kendi molalarımızda kendimizi bulabiliriz!…
Haziran 2022
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.