En son ne zaman kendinizi çıplak hissettiniz?
Hayatımız bir sürü çelik zırhdan ibaret. Hangi ana-babadan doğduğumuz, hangi şehirde büyüdüğümüz, hangi yemekleri yediğimiz, hangi akraba-eş-dost ile çevrildiğimiz, hangi mısralarda gözlerimizi gezdirdiğimiz, hangi okullarda okuduğumuz ya da okuyabildiğimiz, hangi muhitin çocuğu olduğumuz, hangi dilleri bildiğimiz, hangi insanların akranı olduğumuz ve bunun gibi daha niceleri. Üstelik sosyal medya araçları yokken böyleydi şimdi üstüste giydiğimiz kıyafetlere bir yenisi eklendi. Kimlerle arkadaş olduğumuz ve şimdi de iş bağlantılarının kimler olduğu!…
Kalın kalın giyiniyoruz güneş ısıtırken içimizi. Bebek isilikleri artık yetişkin hastalığı oldu. Sımsıkı giyinip hala üşüyor ve yeni kıyafetler arıyoruz, hep ağırlaşıyor ve hiç hafifleyemiyoruz! …
Oysa hayatımız yeterince zor ve bedenimizin iki yanında yüklü omuzlarla yürüdüğümüz gerçeği bariz değil mi? Sabah evden yanımıza aldığımız kimliğimiz kadar hafif olsa idi keşke tüm bu sıfatlarımız! Üstelik biz giyindikçe çıplak insanları yadırgamaya başlıyoruz. Onların hafif, ölçülü ve mutlu hallerine tuhaf tuhaf bakınıyoruz! İnsan hafifledikçe uçuyor unutuyoruz! Kelebeklerin kanatlarının güzelliği, hafifliği ile orantılıdır belki de!…
Bedenimizi kundakladığımız, sıkı sıkı giyindiğimiz sıfat ve unvanların; kişiliğimizi, insanlığımızı, doğallığımızı ve tüm duyguları barındıran kalbimizi örtmemesini diliyorum. Haftada en az bir gün kendimizi çıplak bulmayı, kendimizi arındırmayı, varlığımızın sadece varlık olarak bir anlam ifade ettiğini hatırlamayı, sıfatları yarıştıran bu linkdIn yazılımına üretim ile, yaratı ile cevap vermeyi ve buradaki varlığımızın da bir amaca hizmet etmesini diliyorum.
Sadece bir dünyalı olarak ve sadece insanca yaşayabilmek umudu ile,…
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.