Yollar daralıyor bazen. Yol istemeden gidenler yüzünden!… Anlaşılamamak, içinde biriken sözcüklerin yakıştığı yeri bulamamak, aranmak ve yorulmak!… Oluyor işte! Eskiden olsa bir güzel olumlamalar, iyi tarafından göreyim felan diye yorulmalar, pozitif düşünceye uyanmalarla zamanı geçiştirirdim de, büyüdüm! Artık olmuyor! Birşey boktan gidiyorsa boktan diyorum, iyi ise iyi, ahmakça ise ahmakça!… Neyse o, artık yaşadıklarım. Berbat olmasının bedeli neyse ona açıyorum kucağımı. Bana karşı değiştiremeyeceğimi düşündüğüm duyguların üzerine gitmiyorum!
Hataları ipe asıyorum, hepimizin ne kadar büyüsek de ısrarla yaptıklarımız, bile bile yaptıklarımız!… Kendime konforlu bir şey aramıyorum hiçbir zaman, ben rahatın peşinde değilim ama ne zaman dikenlerin üzerine düşeceğimi kestiremediğim bir odanın içini de istediğimden emin değilim!
Kafam darmaduman, bölükpörçük, saçmasapan… Bazen oluyordur sana da, öyle içi dolu ki kafanın; çöp kutusu gibi hepsini boşaltsan üzülemeyeceğin cinsten. Dolu işte!… Öyle tüm heybetiyle dolu! Sonbahardan umutluyum sadece, sonbaharda son yapraklarımı da dökerim diyorum! Eski hataları sırtımdan hiç indirmem, derslerim, kitaplarım onlar benim. Onlarla barışacağım, hüzün ile barışacağım. Zamanında yaşayamadığım acılar şimdilerin armağanı koca yaralar!…
Düşünen adam izne çıkmış da yerini almışım sanki. Arada kıpırdıyorum, bedenim zeval olmasın diye. Düşünmekle de bir şey olmuyor da, temizlenmek, tek tek sırattan geçirmek gibi duyguları. Asmak, kurutmak, çamaşırlardan şıpır şıpır akan damlaları izlemek gibi. Tüm hafızanı elden geçirip, küçülenleri büyütmek gibi! Var olduğun anlardan, kaybolacağın gelecekler yaratmak, kayıplarında huzur aramak sanki!
Böyle tanımsız ve kafanda bir ifade bulmayan tabirler gibi yaşadıklarım! Bazen olur, bana da, sana da, bize de… Dilerim başka bazenler de olur!
Çay demini aldı, acıyor!…
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.