BİGBANG doğru. Çünkü bigbang oldu. Öküzün boynuzlarında poposu acıyan Dünya, enikonu rayına oturdu. Aslanlar ormana, eşyalar odalara, taşlar yerlere, yıldızlar göklere, güneş tepeye, Nuh’un gemisi karaya, insanlar ortalığa oturdu!
Bigbang ile sırat köprüsü kuruldu, beş bin ton ateş ile aşağıda bir uçurum oluştu, sular barajlara doldu, şelaleler aksın diye altına kayalar oturtuldu.
Bigbang doğru. Seni görünce kalbim ile kalbinin çarpışmasından oluşan bigbang doğru!
Sen, tam bizim kutsalımız balıklı göle olta atmış beklerken ensene yapışıp, oltanı kalbime taktığım doğru. İşte o an yarılan yeryüzü, kırılan gökyüzü, dağılan beşeriyet doğru. Her şey benim için o andan sonra oluştu. Suyu tanıdım, gölü tanıdım, balı tanıdım, dalı tanıdım, börtüyü, böceği, dağda açan kardeleni tanıdım. Yani kalbimdeki büyük patlama ile AŞK’ı tanıdım. Seni tanıdım, beni tanıdım, bizi tanıdım, dini, imanı tanıdım…
Şimdi sana kendi yazı karakterlerimle yazmak isterdim. Biraz italik, ara sıra bold, ara sıra da tam bir Arial olup kalbine kalbine seni seviyorum yazmak isterdim. İçimden, eksenimde dönen Dünya’yı uyarıp sadece sana dönmesi için ikna etmek geliyor. Dalgaların kuma vuruş sesini senin kulaklarına indirmek, şimşeklerin kötü sesini de senin duyamayacağın kadar kısmak geliyor…
Sen inanmasan da kalbim sana doğru eğilip beklediğin tüm güzel cümleleri söylüyor bak. Yanıp sönen ışıklara dikkatli bakarsam senin gülümseyen siman beliriveriyor. Ruhuma verdiğin çok seveyim telaşesinden sıyrılırsam, emin adımlarla sana gelip iki ağaç gösterip, benim için nefis bir salıncak kurmanı isteyeceğim. Sana beni sallamanı, bana da avuçlarım halatı tutmaktan nasır olana dek sallanmamı emredeceğim.
Şimdi böyle büyük kelimeler ile bir “seni seviyorum”u eşitlemek istediğini görüyorum. Yok yok o herkesin diline kolayca gelen iki kelimeyi benim çağlayan ruhum ile eş tutamazsın. Artık yüzeysel insan yok, yüzeysel adam yok, yüzeysel kadın yok, derin derin söyleyeceksin sevdiğini, derin derin belleteceksin beni ne kadar sevdiğini…
Şunu bil ki, bu güzel yıl sonlara doğru gelince daha bir coşkulu şarkılar biriktirdi kalbim. Tefler, dümbelekler çalmaya başladı kaç aydır. Sadece sana değil, hayatımda olan herkese, gönülden sevdiğim herkese, evladıma, kardeşime, şu an bunu okuyan sevgili kişiye yazasım var, tek tek onlar için sırat köprüsünden kendimi atasım var.
Bigbangi kalbimde patlatıp, bilim adamlarının bu beyhude çabasını sonlandırasım var…
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.