Sana birkaç hediyem var;
Kimsesiz kaldın.
Artık ömrüne hiç AŞK uğramayacak.
Artık kimseye ait değilsin. Aidiyet, senin yaratımını durdurur, özüne güvenini öldürür!
Ruh eşini tam da bulacakken öldürdüm. Yok artık.
Gözlerin uyanış halinde iken üzerine uzandım.
Senin yeni aldığın tüyleri, anında iade ettim.
İçindeki termal içliğini çekip aldım!
Ama korkma bir sürü şarkı bıraktım dinlemen için, ölümsüz tüm ezgiler senin kontrolünde. Yaşadığın, yaşayacağın tüm isyanların bir karşılığını bulacaksın. Yeni besteler yapabilmen için azıcık da yetenek koydum kalbine.
Haydi! kolay gelsin…
Ne oldu? Şaşırdın mı? Sen hediyeleri hep süslü püslü, kırmızı don gibi neşeli mi sanırsın? Bazen Tanrı hediyelerini yalnızlıktan seçer, Gargamel’in yaşadığı konaktan seçer. Noel Baba gibi teki olmayan bir çorap ile değil, direkt kendi ile sol yanındaki ve sağ yanındaki melekler bile henüz kendisini görememişken, senin için aşkından gelmiş iken, şaşkın sesler eşliğinde, ödüllerini verir ve gider.
Sen, elindeki hüznün ve kimsesiz kalmanın ne tip bir ödül olduğunu düşünürken gözyaşlarının aktığı yeri silmek için bir bez arayışında iken, özel bir gün değilken, hatta hayatındaki hiç kimse o gün doğmamışken, rüyada değil iken, cemil cümlesinin bakışları üzerinde iken, hediyelerini alır başını boşluğa eğersin.
Bazen Tanrı hediyelerini de alıp gelir, Mutluluk değil, Aşk değil, Sağlık değil, Saadet hiç değil, “hayatın acı yüzü” sana ödül diye seçilmiştir.
AMA
Haydi üzülme! Ama ile başlarsam, tüm geçmiş cümle bertaraf olur, bitap düşer, yok olur!
Sana müjdelemek isterim ki, Tanrı da yeni yılı kutlamaya başladı. Umut getirsin, Aşk getirsin, Mutluluk getirsin istedi. Tanrı da senin için dua etmeye başladı. Senin için, sana verdiği denek hediyelerin yeni yıl ile boşluğa iadesini istedi. Senin artık olgun bünyeni daha fazla sınamamaya karar verdi. Yeterince büyümüş ruhuna, dilediğin kişiyi sevip, dilediğin kişiye sövmen için startı verdi…
Mutlu bir yıla başlamak için, geçtiğin yılın sonuna, son ayına iyi davran!
Çünkü Saadetine ramak kaldı!…
Ne düşünüyorsun?
Düşünceni duymak güzel olurdu. Yorum bırak.