İyiler, kötüler, düşenler, kalkanlar, devam edenler, vazgeçenler, dua edenler, küfür edenler, durmadan itişenler, ezilenler, gereksizce büyüyenler, cüce kalmış bilgeler, yeni doğmuş gerçekler!… Pistin her tarafını illaki geziyorsun, geçiyorsun illaki karşı nehirden pegasuslarla. Yürüyorsun kaktüsler serilmiş yerlere. Radyasyon akıyor içine konuştukça birileriyle, nükleer kadar zehirli sözcükler. Durmadan kendini tekrar eden kelimeler zıplıyor zihninde, ama sen duruyorsun öylece olduğun yerde. Sana gelsin diye baharlar, yazlar, kara mevsimleri basamak yapıyorsun. Yıldıkça yükleniyor sana hayat!
Bu dünya bir dans pisti!
Serumların damarlarına akışına hız veriyorsun, iyileşmek için sarf ettiğin efor saçlarından öpüyor, gayretine aşık oluyor koca evren. Sende büyük bir şey başarmış hissi yok oysa ki, yenilmişsin çok ağır. Hantal bir kayanın üstünden kalkmasını bekler gibi bedenin. Kim bilir kaç güzelliğinin üstüne çöreklendi kapkara olmuş taşlar? Rüyalarının sesi kısılmış, açan yok. Nerden açılıyordu unutmuş zihnin. Kendine bir güzel söz bulamıyorsun, broş gibi takacak. Böyle içi boş, içi dualı, içi yaralı avuçlarınla göğe değiyor hüznün. Pistin en puslu yerinden de hezimetle geçtikten sonra, eşsiz müziklerin seni hayatın ışığında tuttuğunu fark ediyorsun. Eskiden tokanın üstündeki çiçeği bile görememiş, tanıyamamıştın ama şimdi saçına takacağın çiçekli tokaların peşindesin!
Bu dünya bir dans pisti!
Şebnemin sesi kulağına kir olmuş resmen, seviniyorsun! Bir tane olsun Şebnemden olsun dinlediğin şarkı! Yalnız başlamadığın yolların hepsinin sonuna gelmişsin ama yalnızsın. Kimler nerede senden ayrıldı, ne oldu da senden ayrıldı diye düşünmeye zaman bile bulamadan, senin üzerinde patlıyor spotlar. Kelimelerin kısa ama herkesin etki alanında bir anda. Önceden bir sayfada anlatamadıkların, bir cümlene sığmış taşıyor seni. Bu ne şaşkınlık diye aynaya veriyorsun suratını! Gülümsediğin şey sadece gözlerinin içi! İlk kez kendine bakıp, varlığına teşekkür ediyorsun! Bir defa daha ellerinden tutup kalbinde tüm dünyayı birleştiriyorsun. Sevginin parmaklarından akmasına da izin vererek, yükseliyor ruhun!
Bu dünya bir dans pisti! Ve ayaklarını uydurmaya çalıştığın şarkılar çok çeşitli! Şimdi çalan şarkı Senin yarattığın güzelliğin şarkısı! Ve bu dans sadece senin şerifine!
renovatio
Şair burada , ayrıntılar diyor. İnsanlar ve düşünceleri büyüdükçe, merceğin boyutu da büyüyor. Radyasyon akıtan insanlar ve çiçekli toka, ne güzel bir ifade…
Duygu Can
çok teşekkür ederim. ifadelerimi beğenmene çok memnun oldum. Dahaları, niceleri çıkar inşallah 🙂